27 Şubat 2013 Çarşamba

Tavşanlı kitaplar

Evde üç tane oyuncak tavşan var. Üçü de Bilge ablasının. Bir şekilde aldı, eve getirdi. "Bu benim taaşanım. Bunu ben aldım." deyip duruyor. Arada bir "bu Biige'nin taaşanı" dese de şimdilik bizim misafirlerimiz onlar. O tavşanları çok sevdiği için ben de bir ay önce bu iki kitabı almıştım. Bayılacak, çok sevecek sandım ama "okumaaa, istemiyoooom!" dedi durdu. Taa ki bu güne kadar. Bugün uyandığında ona iki bez tavşanla günaydın dedim. İsimleri hemen baba tavşan ve anne tavşan oldu. Bugün kaç kez "mavi tavşan" lafını duydum bilmiyorum. Nihayet akşam tavşan kitaplarını çıkarttım. Kanepeye uzandık. Üşüdüğüm için üzerime çektiğim örgü battaniye, çadır oldu. "Tavşanlı kitabı okuyayım mı?" dedim, "Oku!" dedi. Oh.. niyhayet...

Disney tavşanlarının hikayesi "I Love You, My Bunnies" sevgi dolu bir kitap. Okurken bol bol öptüm. İnsanın elinde değil. "Tontiş", "pofidik" gibi kelimeler bu tavşanlar ve öyküleri için geçerli. Anneleri yavrularını uyandırıyor, besliyor, minik dili ile temizliyor.. Minik tavşanlar da onlara özenle bakan annelerine bir sürpriz hazırlamaya karar veriyorlar. Sepet örüp içini çiçek ve böğürtlenle dolduruyorlar. Böğürtlenler toplanırken çoktan o dünyaya girmiş oluyor insan. Bu dünyada doldurduğumuz kötülüklerden tamamen kopuyor..


Küçük Tavşan kitabı.. Bu illüstrasyonlara bakıp almamak mümkün değildi. Baskı kalitesi yüksek olmasa da görseller çok değerli. Fakat metinler çok kopuk. Sanki arada sayfalar yırtılmış, atılmış.. Bilemedim. Neden böyle? Öykü yok, yazılar var. Uydurarak okudum. Sonra? Sonra I Love You, My Bunnies'i tekrar okumamı istedi. 



13 Şubat 2013 Çarşamba

Kipper

Heathrow havalimanından yaptığım son dakika kitap alışverişlerinden biri. Kitapları seçerken sakindi ama kasada beklerken sakızları deviren, dağıtan ve kucaklayıp geri vermek istemeyen Duru ile alışverişi tamamlamak biraz zor olmuştu. Dökülenleri yerleştirdikten sonra nezaketen bir paket sakız alarak kasiyer kadına sempatik görünmeye çalıştık. Nazikti ama biz gidince sevindiğine eminim.

Sevgili Kipper.. En güzel uyku kitaplarımızdan birisin. Bir gece uyanıp, uzun uzun ağladığı bir krizde Duru'yu kendine getiren, sakinleştiren ve nihayetinde salondaki kanepede kucağımda uykuya dalmasını sağlayan sendin. Şimdiye kadar defalarca okudum seni. Kusura bakma, metinlerine sadık kalmadım hiç. Kendime göre ritmik, eğlenceli kısa cümleler yazdım. Her seferinde inan, son sayfanda inan ben de uyuyakalacaktım. Her hayvana tek tek şşşşşhhhhhhhh... dedirttim Kipper uyuduğunda. Şşşhhh'ler sanki birer oommm oldu. O nasıl bir huzurdur.. Dünyadaki en güzel yeşil tırtıl bu kitapta. En yamuk gözlü koyun da öyle. En tatlı kuşları da.. Seviyorum ama kimi? En tatlı birisini.. <3

Son sayfadaki kitap tanıtımlarına bakıp "Munu okk" derdi henüz 2 yaşından iki ay almıştı. Şimdi "Bu bizde yok, bu bizde yok... bu bizde yok, bu bizde vaaar! Bak, aanısııı!" diyor kitabın kapağını çevirip göstererek. <3

10 Şubat 2013 Pazar

Benim Okyanus Maceram


Fazla erkenden aldığımı kısa sürede anladığım, zamanla kendi kendini yok eden kitap. Aslında parçalanmaya pek müsaitmiş gibi durmuyor ama meğerse 16 aylık çocuğun parçalaması için çok müsaitmiş. Kitapçılarda görünce hala tedirgin oluyorum. İçimde bir fısıltı "yırtmasaydı keşke, güzeldi, bakardık, okurduk.. daha yeni almıştık.." diyor sanki. 4-6 yaşa daha uygun olduğunu düşünüyorum..

Harrr! Harrr! ve Biip! Biip!


Kitapçılardaki fiyatından daha uygun olduğu için internetten sipariş etmiştim bu iki kitabı. Kasım 2011'de yani Duru 16 aylıkken. Uzun süre hem evden hem arabadan eksik olmadılar. Özellikle arabayla giderken yeterli diyebileceğim bir süre meşgul ediyordu Duru'yu. Sanırım kapakçıkları yırtılmayan başka kitapları olmadı. Bu konuda yayınevini tebrik etmek isterim. Uzun perde kapakçığı kırıldı ama yırtılmadı. İtina ile sakladı arkasındakini.

İçinde öykü olmamasına ramen uzun uzun okuduğumuzu, başta sadece izlerken kısa sürede hayvanların seslerini öğrendiğini hatırlıyorum. Sorduğumuzda yılanın tıslamasını, aslanın kükremesini söyleyivermişti. En geç baykuşun uug uug demesini öğrenmişti. Sanırım biz de kitapta yazmasına ve ses çıkartmasına ramen baykuşun aslında nasıl seslendiğinden emin olamamıştık. Harrr! Harrr! kitabında hayvanlar, Biip! Biip! kitabında ise taşıtlar saklanıyor. Şimdi merak ettim de kitapları ortaya çıkartsam acaba yine ilgilenir mi? Pek uzun süreceğini sanmıyorum ama tatlı bir nostalji olabilir..

4 Şubat 2013 Pazartesi

"Sen başka hangi kitabı okuabilirsin?"

D: Bebek koola küçük ookestra oku. B: Bakalım Bebek Koala uyumuş mu... (benekli kitaplığa baktım ve kitabı bulamadım) Bebek Koala Küçük Orkestra'yı bulamadım Duru'cuğum. D: Sen başka hangi kitabı okuabilirsin? B: Mmm.. Profesör Dupont? D: I-ıhh.. B: Bil bakalım seni ne kadar seviyorum? D: I-ıhh.. B: Karlı bir gün? D: (tatlı, uzun ve sessiz bir gülümseme...) Onu oku! .... D: Ninni soole.. B: Uyusun da büyüsün niiinni.. D: Danala giimis bobanaaa tiinkıl tiinkıl lidıls aar.. hav ay vançır vaç yuu ar.. ap ebov dı vörlt so hayy..laayka daaymınt ın dı sıkay .. tiinkıl tiinkıl lidıls aar. aav ay vançır vaç yuu ar..